Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - Hücreler de Ramazanı Beklerler!
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

Hücreler de Ramazanı Beklerler!

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Sağlık ve Tıp Sağlık ve Tıp
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

ZaKDaRiZa

Mareşal
<b>Mareşal</b>



Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon



MesajTarih: 22 Eylül 2008, Pazartesi 02:15:19    Mesaj Konusu: Hücreler de Ramazanı Beklerler! Alıntıyla Cevap Ver

İnsan sağlığının başında, hücre hayatının sağlıklı bir şekilde de yürümesi gelir. Gerçek odur ki, yaşlılık ve onun kaçınılmaz sonucu olan ölüm, hücrelerdeki çöküşün, tükenişin ve sessiz bir şekildeki ölüşün ifadesidir.

Hücrenin ve onun bir bakıma toplum yapısı sayılan dokuların çöküşündeki ana unsur şüphesiz yorgunluktur.

Dokuların ve hücrelerin yorgunluğu, bugün başlı başına bir ilim dalı olarak ele alınmaktadır.

Bir hücre ne kadar ağır bir yükün altında ise, o kadar kolay yıpranır. Bu açıdan bakılınca bütün ilim adamları, karaciğer hücrelerini yaşlanmanın tek sorumlusu saymaktadır.

Karaciğer hücreleri, birbirinden farklı onaltı grup görevi yürütmek için 24 saat aralıksız çalışırlar. Keyfe bağlı ağır beslenmeler ve içki, bu dayanılmaz yükün altında ezilen karaciğer hücreleri için, gerçekten bir azap, bir zulümdür.

İnsan hayatının vefakâr hizmetkârları olan bu hücrelerin bîr tek ümidi var, oruç! Çünkü karaciğer hücresi bir mü`minin vücudunda mekân tutmuşsa, yorgunluğu arttıkça âdeta yalvaran bir sesle sorar:
- ramazan ne zaman?

Evet sevgili okuyucularım, oruç, bu hücreler için özlenen bir bayramdır. Bu gerçeği anlamak için, orucun karaciğere getirdiği nimetlere bir göz atalım :

a- Karaciğerin çeşitli görevleri arasında safra yapmak ve besinler depo etmek, son derece önemli bir yer tutar. Çünkü bu görevler, süresiz devam eder. Hücrelerin bu yükü, onların çok değerli ve hayatî görevi olan globülin (kandaki protein) yapımı büyük ölçüde zorlaşır. Bu sebeple aşırı beslenenler, karaciğerin bu çok gerekli biyolojik hizmetinden mahrum kalırlar.


Efendimizin: "Sofradan doymadan kalkın" şeklindeki emri, böylesine hayatî bir mucize mesajıdır.
İşte oruç, besin hizmeti açısından karaciğere ortalama 8-10 saat istirahat sağlar.
Bu sayede oruç tutanın karaciğeri, daha rahat globülin ve benzeri biolojik maddeler üretir ki, bu nimeti başka bir yoldan elde etmenin imkânı yoktur.


b- Karaciğer için çok zor ve önemli bir görev, vücuttakî iyon alışverişlerinin elektronik dengesini kurmaktır.
Suyun iyon köklerinden başlayarak asit, metil ve azotlu iyon dengeleri, karaciğerin akıl almaz hünerleri sayesinde ayarlanır. Bu görev sırasında vena-porta dediğimiz özel kan sisteminden her an gelen yeni besin maddeleri, çok zor şartlar ortaya koyar. Halbuki ramazanda, bu kan sisteminde 10 saat süre ile ciddi bir sabit denge meydana gelir. Böylece karaciğerin iyon görevleri, son derece rahatlar.

c- Oruç esnasında karaciğerin glikoz depolama görevinde de aşikâr bir rahatlama olur. Karaciğerin dokul arda ki gerginliği kalkar. Karaciğerin hücre içi basıncı düşerek, emsalsiz bir biolojik zindelik doğurur.
Bütün bu gerçekler yanında çağımızın insanı, sırf kendini tatmin için karaciğer testleri yaptırıyor. Ve her gün değişen rejim testlerinin peşinde koşuyor.
Yarının insanı, inansın veya inanmasın, harika bir laboratuvar olan karaciğerini korumak için oruç tutacak.

Şimdi çok önemli bir başka dokuya ait hücrelerin birbirleriyle konuşmalarını dinleyelim:
Damarın iç yüzündeki hücreler, eğer dile gelseler, birbirleriyle şöyle konuşacaklar:
-ramazan ne zaman gelecek? Kanda dolaşan besin artıkları üzerime öylesine yığıldı ki, artık öleceğim ve benim yerime yine bu ölü besin artıkları çökecek. Bunun sonucunda şimdiye kadar lastik gibi tuttuğum damar çeperi eğer oruç imdada da yetişmezse daracık, bir kireç boruya benzeyecek ve beslediğim organ ölüme mahkûm olacak.

Sevgili okuyucularım. Damar yüzeyinin hücreleri acaba neden ramazanı bekliyor?


a- Oruç sırasında, özellikle iftara birkaç saat kala, kandaki besin maddeleri en az seviyeye ineceğinden, damarl arda hiç besin artığı kalmayacak, böylece damar yüzeylerinde besin artığı birikmeyecektir. Bunun sonucunda damar hücreleri hayat bulacak, damar sertleşmeyecek ve ihtiyarlık kesin olarak gecikecektir.

b- Kan hacminde iftara doğru görülen sıvı azalması, kan basıncını azaltacak ve damar hücreleri, üzerinden kalkan baskıdan dolayı âdeta bayram yapacaklardır. Bu arada hücre ve hücre arası su azalacağından, küçük tansiyon düşecek ve gerçek gençlik doğacaktır.


c- Kanda, bazı insanl arda bir türlü düşmeyen Lipid ve Kollesterol düşecek ve damarlar, yine akıl almaz bir mutluluğa kavuşacaktır.
Damar hücreleri, orucu nasıl beklemesin?
Çağımızın insanı, kan basıncını düşürmenin ve kandaki besin artıklarını her ay ölçtürmenin telâşı içindeler.
Bu yüzden tekrar ediyoruz.
Yarının insanı, inansın veya inanmasın, yaşlanmayı geciktirmek ve damarlarını sağlığa kavuşturmak için oruç tutacaktır.

Bir de oruç açısından kemik iliğini gözleyelim:
Özellikle yetersiz güneş ve sağlıksız hava şartları, şehirlerde yaşayan insanların kemik iliğini tembelleştirir. Bu yüzden bu insanlar hem kansız, hem dermansız hem de hastalıklara karşı dayanıksızdır. Kemik iliğini harekete geçirip, güçlü bir çalışmaya sevk eden en iyi üç faktör: Güneş, bol oksijenli hava ve hücre beslenmesindeki zorlanmadır.

Evet evet, yanlış anlamadınız. Son maddede "hücre beslenmesindeki zorlanma", dedik. Bu husus, tıp ilminin en önemli tespitlerinden biridir. Eğer hücrelerde beslenme zorlanırsa, vücut kan yapımını arttırarak oksijen taşıma faaliyetini hızlandırır. İşte oruç, bu tesiri sağlayan akıl almaz bir uyarıcıdır. İftara doğru hücre beslenmesindeki zorlanmalar, kemik iliğine uyarı yapar, bu yüzden oruç tutan herkeste bariz bir güç artışı olur.


Evet sevgili okuyucularım, orucun insan sağlığına verdiği hikmetleri saymakla bitiremeyiz. Sadece ana başlıklar olarak birkaç önemli noktaya temas edeceğim.


1- Oruç sırasında bütün hormon sistemi,bir ay süre ile dengeli ve zinde bir çalışma düzenine geçer.
2- Sindirim sistemi ve özellikle onun korunma sistemi olan peyer plâkları, bu ay zarfında revizyona girer ve bütün aksaklıklar düzeltilir.
3- Orucun kan basıncı ve damarlar üzerindeki müsbet tesiri böbrek ve kalp üzerinde de otomatik bir sağlık teminatıdır.
4- Ve nihayet oruç, insanların manevî bünyelerine yaptığı harika tesir ile bütün vücut sisteminin mutlu bir ahenge kavuşmasını sağlar.

Allah`a karşı kulluk vazifelerini yapmış insanların duyduğu mutluluk, bütün dertleri alır, götürür. Ve müslüman, stressiz, taptaze bir biolojik mekanizma ile yeni bir yıla girer.
Hem gençleşmiş olarak, hem de Cennette kendisine verilecek olan ebedî gençliğin müjdesini ruhunda duyarak...


Merhum Onk. Dr. Haluk NURBAKİ

ZaKDaRiZa Ben insanlari beni sevsinler diye sevmedim <br> <br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

nesli

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul



MesajTarih: 23 Eylül 2008, Salı 03:23:57    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bir bakıma, Peygamber efendimizin, " Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz " diye buyurmasının bilimsel açıklaması olan bu yazıyı ekleyerek bizi bilgilendirdiğin için teşekkürler ZaKDaRiZa

Maalesef, sağlık, gençlik, estetik...vb. için onca masrafı, zahmeti göze alabilen nefsine hakim olamayan birçok insan oruç tutmayı aç kalmak olarak değerlendirip bu açlığı göze alamıyor...
Rabbim bizi, Ruhen ve fiziken sağlık getirisi bol ibadetimiz olan Orucun kıymetini bilenlerden eylesin...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

sair_alpaslan

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 1108
Nereden: Bayrampaşa/İstanbul/yıldırım mah



MesajTarih: 23 Eylül 2008, Salı 09:08:30    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

kendilerine bakayım derken ramazanın maneviyatından uzaklaşmak daha sonra ki ruhsal dengeyi rahatsız etmekle beraber pisikolojik tramvalarada yol açamkata,bu yüzden ramazanın manevi öneminide asla aklımızdan çıkarmamalıyız

<div>KELİMELERİN GÜCÜNE İNANMIYORSAN İNSANLARIN GÜCÜNÜ ASLA TAHMİT EDEMEZSİN...</div>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

musti_show

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Feb 21, 2008
Mesajlar: 1110
Nereden: istanbul(sessiz şehir)



MesajTarih: 23 Eylül 2008, Salı 14:59:10    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

hepinize katılmamak mumkun degil,hep guzel bir tarafından tutmuşsunuz olayı.zaktariza abim paylasimin icin tesekkurler. alkış

<div>OYUN BİTİNCE ŞAH'DA PİYON'DA AYNI KUTUYA KOYULUR!!!!</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

eliferdem

Elmas Üye
Elmas Üye



Kayıt: Sep 06, 2008
Mesajlar: 3901




MesajTarih: 16 Ekim 2008, Perşembe 13:27:44    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

alkış alkış söze hacet yok hepiniz güzel yazmışsınız (:
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Sağlık ve Tıp Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^