Buharlı kalb yıkama ve yağlama itinayla yapılır

[ZaKDaRiZa]

Ataroglu Hocamizin yazisi köşe yazılarına eklenmiştir.Oradan takip edemeyenlere duyurulur.

BUHARLI KALP YIKAMA VE YAĞLAMA
İTİNAYLA YAPILIR

Değerli okuyucularım, nasıl buldunuz, bilmiyorum beğendiniz mi yeni levhamızı. Bu zamana kadar çok yıkama yağlama levhaları görmüş okumuşsunuzdur ama buharlı kalp yıkama, yağlama levhası okumamışsınızdır umarım.
Böyle bir yeri de yoğun ilgi ve istek üzerine biz açtık. Açtık açmasına da bu güne kadar hiç müşteride kapıdan içeriye adım atmadı Allaha şükür.
Üstelikte en büyük levhayı yazdırdık, en işlek cadde üzerinde açtık dükkânı. Sinek avlıyoruz kaç yıldır. Ancak ortağımla kendi kalbimizi yıkıyoruz kirlendikçe. Buharlı yıkamada adamı dinlendiriyor hani.
Yukarıda Allaha çok şükür gelen giden yok demiştim ya belkide yadırgamıştınız bu şükrümü. Neden mi şükrettim yaratana. Çünkü kimse gelmediğine göre herkesin kalbi tertemiz
DEVAMI

[nesli]

Yazıda da belirtildiği gibi "Benim kalbim temiz" diyerek kendimizi kandırıyoruz aslında. Neden bu cümleyi söyleme gereği duyar ki insan? Ya birşeyleri yanlış veya eksik yaptığı hatırlatılmıştır da kendini savunmak amaçlı diyordur ya da şüphesi vardır kendini avutuyordur.
'Ayağın taşa takılsa ,kalbini yokla' demiş Hacı Bektaş-ı Veli. Böyleyken, hangimiz kalbim temiz deyip, kendinden emin bir şekilde rahat olabiliriz ki? Kalbin güzel olması, elbette ki olması gereken bir durum ama; yeterli bir durum değil. Bu güzelliği, temizliği davranışlara yansıtmak ve bunun sürekliliğini sağlamak da gerekir. Özetle, "Laf değil, icraat gerek"

Yine, ozan gözüyle ele alınmış, ozan sözüyle yazılmış güzel bir köşe yazısına misafir olduk. Sondaki şiir de ikramımız oldu. Teşekkürler Mehmet ATAR.