Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - Pardon, Sevgililer Günü mü dediniz?
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

Pardon, Sevgililer Günü mü dediniz?

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Serbest Kürsü... Kategori Dışı...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

hepsen

Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 16, 2008
Mesajlar: 9




MesajTarih: 14 Şubat 2009, Cumartesi 14:56:24    Mesaj Konusu: Pardon, Sevgililer Günü mü dediniz? Alıntıyla Cevap Ver


“Sevgililer Günü”… Kulağa hoş geliyor. Dünyayı cehenneme çeviren Batı medeniyetinin çocukları, sanırım dünya ile dalga geçmek için böyle bir gün uydurmuşlar…
Gerçekte, “hangi sevgi?” diye sormak gerekiyor...
Afganistan’ın ardından Irak “Dehşet ve vahşet” tabloları eşliğinde cebren ve hile ile işgal ediliyor… En öldürücü silahlar çoluk çocuk tüm Müslümanların beyninde deneniyor. Bosna ve Kosova Müslümanları, dünyanın gözü önünde şiddetin envai çeşidine yıllarca maruz kalıyor…
Son olarak (hangi son Gazze, İsrail tarafından bir vuruşta yerle bir ediliyor. Paramparça çocuk cesetleri haftalar boyu ekranlardan taşıyor. Dünya müthiş bir duyarsızlıkla, film izler gibi, sadece izliyor. Araplar dehşet ve vahşet manzarasını görmezden geliyorlar.

Şu an bile dünyanın pek çok yerinde dehşet tabloları, vahşet manzaraları yaşanıyor. Bazı insanlar sadece “farklı” oldukları için itilip kakılıyorlar, aç bırakılıyorlar, hatta katlediliyorlar.
Vicdanlarda eski şefkatin, merhametin, hamiyetin, adaletin zerresi kalmamış; öyle bir manzara ki; insan, sevginin ve şefkatin gerçekte yaşayıp yaşamadığını düşünmekten kendini alamıyor. Yaşananlar insanın ruhunu ürpertiyor, vicdanını kanatıyor!

Gördüğünüz gibi, uluslararası plânda durum iç açıcı değil. Vaktiyle Hiroşima ve Nagazaki kentlerini iki atom bombasıyla tarihten silen Batı Medeniyeti’nin çocukları, uzun menzilli iki roketle, yüreklerdeki sevgiyi de sildiler. Sevgi, artık, kapitalist ahlâkın tüketim aracı olarak kullanılıyor… Ve fakat kapitalizm de oluşturduğu ahlâkla (ahlâksızlıkla) birlikte girdiği krizde çöküşün sinyallerini veriyor. Zulm ile âbâd olanlar, kaçınılmaz akıbetlerine doğru hızla sürükleniyorlar!

Gelelim “Sevgililer Günü”ne… Anne-babayı aileden dışlayanlar “Anneler Günü”, “Babalar Günü” icat ettiler. Sevgiyi tâ kalbinden vurduktan sonra da, günah çıkartır gibi, “Sevgililer Günü” uydurdular… “İyidir, hoştur, yılda bir gün dahi olsa, bu savaş ve terör dünyasında sevgiyi konuşmaya vesiledir” dedik, bağrımıza bastık! Lâkin bu kez de sevgiyi, çeşitli reklamlarla tüketimin parçası yaptılar. Yani yine kendilerine yonttular!
Önceleri “Bir gül, bir tatlı söz yeter” diyenler, zaman içinde azıttı; sevginin büyüklüğünü, hediyenin fiyatıyla ölçmeye başladılar…

Gele gele, “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” noktasına geldik: Artık “Ne kadar pahalı hediye alırsanız, sevginizi o kadar göstermiş olursunuz” demeye getiriyorlar. İster istemez, pahalı hediye alacak parası olmayanların eşleri, “Beni sevmiyor” diye düşünmeye başlıyor! Aslına bakarsanız, “sevgi” ve “aşk” sözcükleri, dünyanın en “kutsal” kelimeleri olmaktan çıktı, en “lâçka” sözcüklerine dönüştü…
Son zamanlarda “Televole” kelimesiyle özetlenen “popüler kültür”ün ekranlara taşıdığı “sadakatsizlik”, bu kutsal kelimeleri de kirletti. Sevgiden en çok bahsedenler, “sevgi” sözcüğünün kapsadığı mânâyı en çok ihlâl edenler arasında yer alıyor.
Bunlardan bazılarını yakından tanıdım: Herkese herkesi sevmeyi önerdikten sonra, evlerine gidince, eşlerini dövmelerini öğrenmem beni şoka uğrattı. Bunu söylediklerim ise, sırıta sırıta, “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” dediler.

“Ben gelmedim kavga için / Benim işim sevgi işi;
Aşkın evi gönüllerdir / Gönüller yapmaya geldim.”
Yunus’un “sevgi” ve “aşk” üzerine deyişleri dilimizden düşmüyor, fakat bu kelimelerin kapsama alanında bulunan “şefkat”, “merhamet”, “hoşgörü” gibi kavramları yitirdik. Komşuluğu unuttuk. Anne-babamızla neredeyse “sıradan akraba” gibi olduk! “Rabbena hep bana” anlayışı içinde, geriye kalan tüm güzel duygularımızı şiddete emdirerek yaşıyoruz!

Bugün “Sevgililer Günü” ya, “bizim mahalle”nin (muhafazakâr kesim) bazı çiftleri dâhil, reklamlar aracılığıyla yoğun beyin yıkama operasyonuna kendini kaptırmış her kesimden pek çok kişi, sevdiklerini mutlu etmek için hediyeler alacak…
Yarın ise, erkekler, bıraktıkları yerden başlayıp tekrar eşlerini dövmeye başlayacaklar! Böyle olmasaydı, aşağıdaki istatistikler oluşur muydu?

Yapılan pek çok araştırmaya göre, ailelerin yüzde 34’ünde fiziksel şiddet, yüzde 53’ünde sözlü şiddet var…
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) yaptığı bir araştırma ise, dünya genelinde her 6 kadından 1'inin aile içi şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. Fransa'da 4 günde bir kadın dayak sonucu ölüyor.
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün eski bir araştırmasına göre, “Türkiye'de, erkeklerin yüzde 40'ı kadın ve kızları şiddetle disipline etmeyi kabul edilebilir bulduğunu” söylüyor.
Ankara'daki gecekondularda yaşayan kadınlar arasında yapılan bir araştırma, kadınların yüzde 97'sinin kocalarının saldırısına uğradığını ortaya koyuyor.

Ayrıca, kıyafetleri yüzünden yüzbinlerce kadını işinden-gücünden ve okulundan atmak da bir nevi şiddettir!..
“Kamusal alan” diye tarifsiz alanlar belirleyip, kadını o alanlardan dışlamak ise, “şiddet”in yanı sıra hakaret de içeriyor.

Ne de olsa dünyayı erkekler yönetiyor. Şu halde erkeklere bir tavsiyede bulunabiliriz: “Sevgililer Günü”dür diye bugün kadınınıza ve tüm kadınlara bir armağan vermek istiyorsanız, onlara herhangi bir şekilde bir daha asla şiddet uygulamayacağınıza dair söz verin!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et

dinc41

Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 18, 2008
Mesajlar: 2
Nereden: Kocaeli



MesajTarih: 14 Şubat 2009, Cumartesi 15:48:37    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Teşekkürler. Aynen katılıyorum kardeş emegine sağlık..

Ahmet
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

mesut

Aktif Üye
Aktif Üye



Kayıt: Jan 15, 2009
Mesajlar: 35
Nereden: ordu



MesajTarih: 17 Şubat 2009, Salı 11:01:28    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

harikaydı
paylaştığın için teşekkürler

Silbaştan başlamak gerek bazen
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

eliferdem

Elmas Üye
Elmas Üye



Kayıt: Sep 06, 2008
Mesajlar: 3901




MesajTarih: 21 Şubat 2009, Cumartesi 15:40:11    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

güzeldi teşekkürler (:

Yan!" diyorum içime!..." Sadece sen yan! " Ve"Dayan!"diyorum gönlüme!..."Herkes mutlu olsun!... Sen dayan!..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^