Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - "Efendimiz'e Tutunmak"
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

"Efendimiz'e Tutunmak"

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> İslam ve İnsan... İbadetler ve Dini Konular İslam ve İnsan... İbadetler ve Dini Konular
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

_PiRYoZ_

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Mar 28, 2008
Mesajlar: 278
Nereden: MeLBoUrNe"AUstRaLiA"



MesajTarih: 26 Nisan 2008, Cumartesi 18:53:24    Mesaj Konusu: "Efendimiz'e Tutunmak" Alıntıyla Cevap Ver

Efendimiz'e Tutunmak
Rabbim gözünüze sağlık ve âfiyet ihsân eylesin. Bir dakika süreyle
göremediğinizi ve kimsenin yardımı olmadan yürümeye çalıştığınızı
farzediniz. İnsan nasıl da kendini boşlukta hissediyor, tutunacak bir kol
arıyor, değil mi?

Esasen şu dünya, gerçekleri göremeyen gözler için bir tür zifirî
karanlık...Ve bu karanlıkta yürüyenler, düşmemek için tutunacak bir kola
muhtaç...Bizi yaratan ve belli bir süre için bu dünyaya gönderen Yüce
Rabbimiz, Resûl-i Ekrem Efendimizin bizim rehberimiz olduğunu bildiriyor,
onun koluna yapışmamızı, adımlarımızı onun adımlarına uydurmamızı ve ona
kayıtsız şartsız itaat etmemizi emrediyor.

Biz de onun koluna var gücümüzle sarılıyor ve şöyle diyoruz:

Sensin tutunduğumuz dal,

Sensin kokladığımız gül,

Sensin güç aldığımız kol

Koluna kurban olduğum

Nerede Olursanız Olun

Rehberimiz Efendimiz, kendisiyle irtibatı koparmamak için bize şöyle
buyuruyor:

"Evlerinizi kabirlere, benim kabrimi de bayram yerine çevirmeyiniz.

Bana salâtü selâm getiriniz.

Zira nerede olursanız olun, sizin salâtü selâmınız bana ulaşır" (Ebû Dâvûd,
Menâsik 97; Elbânî, Sahîhu Süneni Ebî Dâvûd, I, 571).

Resûl-i Ekrem Efendimiz "Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz" buyururken bize
çok önemli bir şey söylüyor: Yaşadığınız mekânları ölülerin mekânı gibi
Kur'an sesinden, nâfile namaz neşesinden, zikir ve tesbihten mahrum
etmeyiniz. Bana göndereceğiniz salâtü selâmlar ile evinize canlılık
getiriniz. Bir de benim kabrimin yanında, sesinizi bana duyurmak çabasıyla
gürültü etmeyiniz. Hayatımda huzuruma gelseydiniz nasıl davranacak
idiyseniz, Mescid-i Nebevî'ye geldiğinizde de öyle bir edep içinde bana
salâtü selâm getiriniz. Çünkü dünyanın neresinde olursanız olun,
göndereceğiniz salâtü selâmlar bana ânında ulaşır.

Evet, Sevgili Efendimiz'in yukarıdaki hadîs-i şerifinden anlaşılan
budur. Ümmetinden
biri ona salâtü selâm gönderince, Cenâb-ı Hakk'ın kendisine can verdiğini ve
gönderilen salâtü selâmı aldığını haber veriyor (Ebû Dâvûd, Menâsik 100;
Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 572).

Şimdilerde cep telefonu saltanatı var. Galiba benden başka herkes bu işin
müptelâsı oldu. Birkaç dost bir araya geldiğinde ağız tadıyla sohbet
edemiyor. Çünkü herkes ya sevdiğini arıyor veya sevdiği tarafından aranıyor.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem de, "Oturduğunuz mecliste hiç
değilse bir defa da beni arayınız" dercesine şöyle buyuruyor:
[image: d236s028r2.jpg]

"Bir cemaat oturduğu bir mecliste Allah'ı anmaz

ve peygamberlerine salâtü selâm getirmezlerse,

bu meclis onlar için bir pişmanlık sebebi olur.

Allah dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder" (Tirmizî, Daavât 8;
Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 484).

Büyüklerimiz konuşmaya besmele, hamdele ve salvele ile başlamak suretiyle bu
hadîs-i şerife uygun hareket etme âdetini geliştirmişlerdir. Allah onlardan
razı olsun.

Duaya Başlarken

Her şeyin bir usûlü var. Mektup yazmanın, telefon etmenin, telgraf çekmenin,
elektronik posta göndermenin...Evet, her şeyin bir âdâbı var. Cenâb-ı Hakk'a
niyazda bulunmanın da bir edebi vardır. Bu edebe uymadan yapılan dualar
noksandır. Geliniz bu edebi Peygamber Efendimizden öğrenelim:

Asr-ı saâdet'te, Müslümanlardan biri namazını kılıp bitirdikten sonra
ellerini kaldırıp "Allah'ım bana şunu ver, bunu ver" diye dua etmeye
başladı. Bu durumu gören Peygamber Efendimiz "Bu adam acele etti" buyurdu.
Sonra onu yanına çağırdı ve nasıl dua etmesi gerektiğini öğretti:

Önce "Elhamdü lillâhi Rabbil âlemîn" diye Allah'a hamdetmesi,

ardından da "Vessâlâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî
ecmaîn" gibi bir ifadeyle Allah'ın Elçisi'ne salâtü selâm getirmesi
gerektiğini tembih etti.

Ondan sonra da dilediği şekilde dua edebileceğini söyledi (Ebû Dâvûd, Vitir
23; Tirmizî, Daavât 65; Nesâî, Sehv 48). Demekki bir Müslüman duaya
başlarken bile Sevgili Efendisine tutunmak, duasının kabul edilmesi için
onun bereketini ummak durumundaır.

Câmiye Girerken,

Câmiden Çıkarken

Yüce Rabbimiz, şu dünya gurbetinde, Rehberimiz Efendimiz ile sıkı bir ilişki
içinde olmamızı uygun görmüş; ona her fırsatta salâtü selâm göndermemizi
emretmiş, "Allah ve melekleri Peygamber'e salât ederler. Ey iman edenler,
siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin" buyurmuştur
(Ahzâb 33/56).

Peygamber Efendimiz de bu irtibatın "Allahümme salli" okuyarak sağlanacağını
bildirmiş, bazen bu konuda daha geniş bilgi verdiği olmuştur. Bu bilgilerden
biri şöyledir:
[image: d236s028r1.jpg]

"Biriniz câmiye girdiğinde Peygamber'e salâtü selâm getirsin, ardından
da 'Allâhümmeftah
lî ebvâbe rahmetik (Allahım! Bana rahmet kapılarını aç)' desin.

Câmiden çıkınca yine Peygamber'e salâtü selâm getirsin, sonra da
'Allâhümma'sımnî
mineş şeytânirracîm (Allahım! Beni kovulmuş şeytanın şerrinden koru)' desin
(İbn Mâce, Mesâcid 13 [Elbânî, Sahîhu Süneni İbni Mâce, I, 129]; İbn Huzeyme
(A'zamî), es-Sahîh, I, 231; İbn Hibbân, es-Sahîh (Arnaût), I, 395).

Peygamber Efendimiz Cuma gününün önemini belirttikten sonra bu mübarek günde
kendisine diğer günlere nispeten daha çok salâtü selâm getirmemizi tavsiye
etmiştir (Ebû Dâvûd, Salât 200, 201; İbn Mâce, İkamet 79).

Şu halde Cuma günlerini salavât-ı şerîfe günü haline getirmeli, her fırsatta
onun aziz ruhuna salâtü selâmlarımızı sunmalıyız. Zaten Cuma günü bizim
bayram günümüzdür. Bayram günlerimizi böylece en güzel şekilde
değerlendirmeliyiz.

Devir Hesap Devri

Ticaret adamları her fırsatta hesap yaparlar. Kârlarını ikiye katlamanın
yolunu ararlar. Bu hesap işi dünyada da var, âhirette de...Dünyada herkes
her zaman hesabını tutturamıyor, ama âhiret endişesi taşıyanlar için
hesabını tutturmak daha kolay. Çünkü âhiret için yapılan işlerin asgarî kârı
bire on...Bire on sevap kazanma ölçüsü salâtü selâm için de geçerli...
Resûl-i Ekrem Efendimiz:

"Bana bir defa salâtü selâm getirene Allah Teâlâ on defa rahmet
eder"buyuruyor (Müslim, Salât 11; Ebû Dâvûd, Salât 36; Tirmizî,
Menâkıb 1). Böyle
bir sevap yumağı, böyle bir rahmet sağanağı nasıl kaçırılabilir? Öyleyse
salavât yumağının ucundan tutmalı, çektikçe çekmeli...

Ne kadar çekmeli?

Bunu sahâbeden Übey ibni Kâ'b radıyallahu anh Efendimiz aleyhisselâm'a
soruyor:

"Sana çok salavât-i şerîfe getiriyorum. Bunu ne kadar yapmalıyım?"

Efendimiz ona bir rakam vermiyor. "Dilediğin kadar" buyuruyor. Ama o bir
rakam alabilmek için sormaya devam ediyor: "Dualarımın dörtte birini
salavât-i şerîfeye ayırsam uygun olur mu?"

Nebiyy-i Muhterem Efendimiz yine aynı sözü söylüyor "Dilediğin kadar. Ama
daha fazla zaman ayırırsan senin için iyi olur."

Aynı soru ve aynı cevap birkaç kere daha tekrarlanıyor. Sonunda Übey ibni
Kâ'b radıyallahu anh meselenin inceliğini kavrıyor ve "Duaya ayırdığım
zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?" deyince
Kâinâtın Efendisi şu cevabı veriyor:

"O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar"
(Tirmizî,
Kıyâmet 23; Elbânî, Sahîhu't-Tergîb ve't-terhîb, II, 294-295, nr.1670).

Gerçek hayat âhiret hayatıdır. Herkes hesabını ona göre yapmalıdır.
Sıkıntıları gidermek ve günahları bağışlatmak için daha çok salavât-ı şerîfe
getirmelidir.

"Önceki güneşlerin hepsi battı ve gitti, bizim güneşimizse batmayacak ebedi" Seyyid Abdûlkadir-i Geylani
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> İslam ve İnsan... İbadetler ve Dini Konular Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^