vadi bumeranga karşı

[zafersoy]

85 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam muhtarın evinde toplanmıştık^batmanda^o zaman terör yok yeni başlamış ama henüz kimseye etkisi yok..hava iyicene kararmıştı herkes saate bakıyordu birbirine henüz olmadımı diye soruyordu..ve nihayet saat sekiz oldu düğmesine batı muhtarın büyük oğlu önce büyük bir cızırtı sonra nihayet görüntü..ilk siyah beyaz televizyon sadece muhtarın evinde ve çok zenginlerde..biz ancak iki veya üç yıl sona televizyon alabilmiştik.o günden sonada televizyon öyle bir hayatımıza girdiki birdaha çıkmamak üzere..ilk zamanlar tek kanal gece oniki oldumu istiklal marşını ev halkıyla bereber ayakta bağırarak söyler her gün bir kardeş televizyonu kapatma zevkine erişirdik.helede açtığım zaman gururla evet bugün ben düğmesine bastım,benim açtığım televizyonu izliyorsunuz diye geçirirdim içimden
zananla diğer devlet kanalları ve sonrada ilk özel kanal star1(telafuz edilmesi mahkemeliktir)..interstarda bir yıl sonra showtv bib reklamı yapılmaya başlamıştı,yeni bir kanal diye..ve birbirini kovaladı diğer özel televizyonlar..artık eski tadı kalmamıştı televizyonun,yeni kenerasyon belki hatırlamaz ama trt nin etkleyici dizileri vardı.hepimizi kovboy yapan bonanza,hayvan sevgisi bir yana keşke onun gibi olsaydım dedirtecek lessi(köpek)..aile içinde en çok beni eziyorlar benim durumumu anlayabilen birtek kişi var oda köle isaura..(şuan tekrarı bir kanaldaveriliyor)..zenginlik şöhret ve ihtirasla ilk defa tanıştıran petrol dizisi dallas..ve sonra ismini hatırlayamadığım diğerleri..tabi ondan önce sinemalar vardı yazlık sinemalar..cüneyt arkının bir sürü adamdan sopa yedikten sonra ayağa kalkmasıyla seyreden insanları çoşturması o an filmin içine girip herkesin birden yerinden fırlayıp ayakta alkışlaması..şimdi hepinizi öldürecek diye iç geçirilmesi güzel enstantanelerdi
tabi zamanla diğer özel kanallar ne yayınlarığını bilmeden kişilerin ruh ve sinir sağlığını etkileyecek programlar yapmaya başladılar..uzun soluklu brezilya dizileri..hayat ağacı diye bir dizi vardı 2500 bölümlük..çoğu orda yaşlanıp öldü
gelelim bizim dizilere 98 veya 99 yıllarından hatırlıyorum deli yürek diye bir dizi vardı insanları televizyon başına çeken,sokaklarda o saatte kimsenin olmadığı..mafyayı öyle özenerek işliyorduki herkesin mafya karışımı robin hood olduğu zamanlar..zenginden alır fakire veririm ama benim istediğim olur leeyynn ama bu tür dizilerin unutturduğu birşey vardı gerçek yaşam.hepimiz kendimizi deli yüreğin yerine koyarak zeynebin kaprislerini çaker olduk.sona o dizinin devamını bumerang cehennemi diye film yaptılar..ırakta askerlerimizin başına çuval geçiren amerikalılardan öç alan bir film..hiçde etkisi olmadı adamlar daha çok böbürlendiler biz çuvalı geçiririz siz onun anca filmini yaparsınız diye sonra vadi başladı kanın gövdeyi götürdüğü insanların polatla yatıp kalktığı bir dönem.halende devam ediyor.bir kısma kadar beğenerek izliyordum ama artık izlemiyorum işin suyunu çıkardılar..bu dizler gerçekten insanın ruh sağlığını etkiliyor.televizyon işinde çalışan arkadaşlar varsa onlar daha iyi bilirler dizi veya programların kitle ölçüm sistemleri vardır..genelde ıbm diye bir anket kuruluşu izlenme oranlarını alarak yayın kuruluşlarına sunar, onlarda dizinin veya programın devamlılığı için bu anketlerden faydalanır.izlenme oranı düşük olduğu için yayından kaldırılan birçok dizi ve program vardır.bizim yapmamız gerekende toplumun ruh sağlığını etkileyecek dizileri izlemeyerek tepki vermek ve yayından kaldırılmasına önayak olmak.yoksa çook daha bu tür yapımlarla bizi uyutur dururlar.

saygılarımla

[eliferdem]

emeğine sağlık zafersoy çok güzel yazmışsın

eskiden herşey daha güzel ve anlamlıydı
şimdi herşey yapay yapmacık
süslü püslü ama boş kandırmacadan özendirmekten başka birşey yapmıyorlar
yavaş yavaş kaybettiriyorlar değerlerimizi içimize sindire sindire olan hale getiriyorlar önceden ibretle baktığımız allahım verme dediğimiz şeyleri şimdi tek tek yaşıyoruz da farketmiyoruz
öyle bi sindiki içimize bizden oldular dost sohbetlerinin yerini bile dizi sohbetleri alır oldu bu bölümde bu oldu şöyle olacak yok böyle diye diye kendimizi unuttuk
aile ile izlenecek vahşetsiz(ben böle adlandırıyorum siz başka tabir kullanabilirsiniz)bir program kalmadı

yazık gerçekten yazık ediyoruz geçmişimize kültürümüze o güzel örf ve adetlerimize

[zafersoy]

teşekkürler eliferdem anladığın için..herkes aynı duyguları taşır ama herkes kendini aynı şekilde ifade edemez..bizim için gelecek için gözümüzü açıp,gözümüzü herşeye kapamamamız lazım

saygılar

[arelsahin]

EVET ZAFERSOY KARDEŞİM,MAALESEF;

"DİZİLERİ KAÇIRMAYAYIM DERKEN,HAYATI KAÇIRMAK VAR"

YANLIZ ŞU AŞK,MEŞK DİZİLERİNİDE KATSAN DAHA İYİ OLURDU DİYE DÜŞÜNÜYORUM,
CÜNKİ , O DİZİLER KİMLİĞİNİ KAYBETMİŞ,
HAYATI,MUTLULUĞU, HUZURU, YANLIZCA NAM ŞÖHRET PARA VE CİNSELLİK'TE BULACAĞINI ZANNEDEN TALİHSİZLERLE DOLU,
HALİYLE GENÇ NESLİMİZDE HAKİKATİ TAM BİLMEDİKLERİ İÇİN BU YANLIŞ TİPLEMELERİ ÖRNEK ALABİLİYORLAR DİKKAT ETMEK LAZIM.

"HAA BU ARADA GENÇLEREDE BİR TAVSİYE !

"İÇ YÜZÜNÜ BİLMEDİĞİNİZ GÜZELLİKLERE SAKIN KAPILMAYINIZ."
SAYGILAR

[likapa]

zafersoy güzel bi konuya değinmişsiniz...arkadaşların yorumlarıda güzel hepinize öncelikle teşekkürler..
televizyonun hayatımıza kazandırdıkları da vardır mutlaka..kazandırdıkları yanında çok şey kaybettirdiği bi gerçek..zafersoyun da bahsettiği gibi tek kanal varken daha kaliteliydi ama şuan okadar çok kanal varki aklima bile gelmiyor sayısı.. eee durum böyle olunca reyting ugruna birsürü saçmasapan yayınlar yapılıyor.. rezilane şovlar, kadını sadece seks objesi haline getiren reklam ve programlar,milletin ruh halini bozan haberler,insanlarımıza umut verecek güzellikleri gösterecek birlik aşılayacak birtek haber bir tek yayın ve program malesef yok...bu konu çok derinlere incek gibi ama herkes tavrını koyarda reyting ypmalarına izin vermessek belki düzelme şansı olur tvlerin..buda çok zor

[zafersoy]

zor olan hiç birşey yoktur..inanmak işin yarısını yapmak anlamına gelir(mecazi).herkesin huzursuz olduğu bir durum olduğuna eminim ama işi bu durumlara kadar sürükleyen insanımızın yapısındaki bananecilik..türk insanı kadar olaylara duyarlı ama bir o kadarda hareketi başkasından bekleyen millet yoktur kanımca..burda bir liderin hadi kalkın ayağa demesiyle tüm bölgenin bu konuyla ilgili hareketleneceğini biliyorum.(o lider ben değilim).

saygılar

[likapa]

bakın bu konuda katılıyorum size zaten kendim için zor dememiştim inanmak başarının yarısıdır doğru...ben inandıktan sonra yapmıycağım şey yoktur ne kadar zor olursa olsun..evet millet olarak duyarlıyız belki ama susmayı tercih ederiz..birilerinin hadi demesi gerekiyor...şuda var yalnız hadi der öne geçersiniz en küçük zorlukta arkanıza baktığınızda yalnız olduğunuzu görürsünüz...bizde birlik yok malesef...saygılar....

[nesli]

zafersoy,yazınızı okurken geçmişe şöyle bir yolculuk yapmış gbi hissettim ve hoşuma da gitti. Gerçekten zamanın hızla geçmesi gibi çok hızla değişti herşey, televizyon da. Televizyonun evimize gelişini, siyah beyaz ekranı hatırlamam ama televizyonların kumandasız olduğu zamanları (zaten ihtiyaç da yoktu, tek kanal vardı , askerlerin ayak sesleri, bayrak ve İstiklal marşımız ile televizyon yayınının bittiği zamanları hatırlıyorum. "Susam Sokağı" ile büyüyen 80 li yılların çocuğuyum ben. Bonanza, Dallas'ı da pek hatırlamıyorum ama hayvan sevgim sizin gibi o uzun tüylü Lassie ile başladı sanıyorum. Hayat Ağacı'nı hiç kaçırmazdım teğmen Kyle Masters'a hayrandım çünkü itfaiye istasyonundan bozma evine ve üst kattan merdivensiz inişine de fakat o dizi o kadar uzun sürmemişti "Yalan Rüzgarı"ydı o, dizide yaşlandı oyuncular, tabi ki biz de
ve sonrası...Evet sonra kanallar arttı ve öncekine dair net görüntüler silinmeye başladı bizde. Çünkü çok seçenek olmuştu ve hepsinin akılda kalması zordu, ama; o kadar dikkatle izlemiş olmalıyım ki çuval geçirme olayının Deli Yürek Bumerang Cehennemi'nde değil, Kurtlar Vadisi Irak ta geçen bir olay olduğunu çok iyi hatırlıyorum Anlayacağınız beynimize işlemişler o filmleri ve daha sonrasında gelen filmler programlar da var tabi ki, gelin kaynana yarışmaları falan derken şimdi de evlilik programları çıktı, ülkede evlenmedik insan bırakmamaya yemin etmişcesine hergün birilerini birilerine tanıştırıyorlar İyi bir tv izleyicisiyim, çok güzel programlar var elbette ama kötü olanları da çok kötü, milletimizi uyutmak bizi gündemin dışında tutup bir sarhoşluk hali vermek isteyenler mi var diye düşünmemek elde değil, haberler bile yanlı, kime inanacağımızı şaşırdık. Evet dur demeliyiz artık, izlemeyerek protesto etmeliyiz diyoruz ama; bunu yapmak o kadar zor ki, kendi adıma, daha evde anne babamın "izdivac'ı seyretmelerine mani olamıyorum
Ama; pes etmek yok tabi ki, "damlaya damlaya göl olur" demişler atalarımız , herkes üstüne düşeni yapsa biraz da olsa birşeyleri değiştirebileceğimize inanıyorum.

Teşekkürler zafersoy, yine güzel bir konuya değinmişsiniz

[zafersoy]

yazılarıma değer verdiğiniz için öncelikle teşekkürler.evet çuval geçirme olayı filmini karıştırmışım dikkatinizede teşekkürler.

[ZaKDaRiZa]

Cok guzel konular bunlar emeginize yureginize saglik. Eskilere gittik gecmisimize baktik sayenizde. Newydi o gunler. Bende bi ara o gunlerle ilgili anilarima yer vermek isteri. hepinize tesekkurler. Kendimizin yazmamiz cok daha hos oluyor arkadaslar.

[%Fatma%]

Çok eskileri bilemem ama malesef televizyonun hayatımızdaki yeri çok büyük. Önceleri en basit örnek olarak, komşularımıza giderdik oturmaya akşamları ya da haftasonları. Sohbetler edilirdi şen şakrak, herkes bilirdi kimin ne derdi var. Şimdi kapı komşumuzu bile tanımaktan aciziz. 1 yıldır aynı mahallede oturduğumuz insanları hiç görmemişiz, bunlar ne zaman taşındı diye geçiriyoruz içimizden bazen.
Şimdide gidiyoruz komşularımıza, onlar geliyor bize ama artık o eski sohbetlerin tadı yok. Çaylarımızı yudumlarken dizi izlemekle yetiniyoruz. Dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaşmıyoruz kimseyle. Dizi izlemeyip sohbet etsek bile sohbetlerimiz hep diziler ya da saçma sapan programlar üzerine.
İnsanlar geceyarılarına kadar televizyon izleyip sabah uykusuz kalmış bir vaziyette yollarda, herkes somurtkan, bir gülümseyiş yok karşındakine ya da sıcacık bir günaydın.
Kitap okumayı unuttuk bu sayede. Her akşam başucumdaki kitabı alıp geçiyorum oturma odasına ama kafamı saate bir çevirdiğimde daha kitabı açamadan yatma vaktinin geldiğini görüyorum ne acı.
Bunlar sadece birkaç örnek -ki daha neler var hayatımızdan giden-.
Vaktim olsa da yazabilsem keşke yazsam da bir nebze olsun rahatlasam.
Ama burada kesip başlığı açan arkadaştan başlayarak, katkıda bulunan herkese teşekkür edip gitmek durumundayım

[zafersoy]

misafirliğe gittiğim zaman yapyığım ilk şey televizyonu kapattırmak,evime birisi geldiği zamanda kendi televizyonumu kapamaktır.zorakide olsa yapılan bu hareket muhabbetin seviyesinide çeşitlilik oluyor..ayhan uzman ve eşi geçmiş senelerde bize gelmişlerdi.tv. yi kapadım..abi aç şunu kurtlar vadisi başlayacak dedi.eğer dizi izlemeye geldiysen git evinde izle dedim.oda gitti kalktılar herkesede beni evinden kovdu demiş uyuz..

[nesli]

zafersoy, Türk misafirperverliği nerede kaldı? Gerçekten de evden kovmak gibi olmuş. Televizyon uğruna değmezdi... ,
İşte televizyonun sakıncalarından biri daha: kişiler arasında tatsızlık doğurup, arayı bozuyor...

[zafersoy]

hakaten ürk misaferperverliği nerde kalmış..gören varmı yakın zamanlarda?

[likapa]

bize gelin