Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
Bence
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 19, 2008
Mesajlar: 240
|
Tarih: 14 Mart 2008, Cuma 12:53:18 Mesaj Konusu: BİZ NEDEN KALKINAMIYORUZ..? |
|
Ben beş yaşında idim.
Babaannem rahmetli, pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi, aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyor. Çocukluk iste, 'aman babaanne dedim, Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?'
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu. 'Sen oturduğun yerden ahkâm
kesiyorsun, ' dedi. 'Hiç pirinç üretilirken gördün mü?
İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun?'
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.
*Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Alain'in proposlarini okuyorum. Birden irkildim. Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu. İlave ediyordu. Bir iğnenin
üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu.
*On dokuz yıl evveldi.**
Stockholm'e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi.
Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm.
Lütfen diyordu, traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var, oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayiine yardımcı olun.
Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdanberi çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde 'İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı. İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen
turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. *
*İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, bir haberi duyurur.
Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın.**
Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun.
İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun. *
*Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş , hayatın manasını anlayamamış , zavallı kimselerdir.
Böyleleri ile, zavallı, evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler.
Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japon ekonomisi bir
darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi
toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve su andan itibaren der, Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Su üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim. Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün
borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını
söylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak...
*Gerekmediği halde elektriği yakmakla, Suyu kapamadan bos yere akıtmakla, Gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, Yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?
*Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.
Bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu,
bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu..
Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım, ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız. Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.
kaynak: İnternet mail trafiği (Keşke hepsi böyle olsa.. )
Bence |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
nesli
Platinyum Üye
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
|
Tarih: 18 Ekim 2008, Cumartesi 21:43:57 Mesaj Konusu: |
|
"... yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez." (A’râf sürei 31. ayet)
Çok güzel bir konuya değinmişsin Bence
Etrafımda o kadar çok müsrif insan görüyorum ki, artık kimse dikkat etmiyor, herkes vurdumduymaz olmuş sanki, boş yere akıtılan sular, çöpe dökülen yemekler, bir kez kullanıldıktan sonra buruşturulup atılan kağıtlar, boşa harcanan elektrik,... daha birçok örnek verebilirim. Bir şeyi çöpe atmadan önce düşünen biri olarak bu durum beni çok üzüyor.
Dünyanın dengesini bozan bu bilinçsiz kullanıcılardan şikayetçiyim !
Begenmedigimiz yemekleri....!
Dolaplar dolusu kiyafetleri ....!
Bosa harcadigimiz sulari, elektrikleri, kağıtları....! israf etmeden önce bir kez daha düşünelim.
Prof.Dr. Saffet Solak anlatıyor :O Müslüman değil mi
Amerika'da master yaptığım yıllarda,çalıştığım üniversitenin yemek
salonu açık büfe şeklindeydi.
Herkes dilediği yemekten istediği kadar alabiliyordu.
yemekhanenin kapısında *"Take what you need.Eat what you take"
(Yiyeceğin kadar al, aldığını da ye)* diye yazmakta idi.
Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı,tabağında kalan
son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım ;denemek
için dedim ki
"Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun? Bırak tabakta kalsın.
"Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü:
"Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse,Çin nüfusu ile çarp
bakalım,kaç ton pirinç yapar?Biz kalabalık bir ülkeyiz,israf etme
lüksümüz yoktur." dedi.
Yine denemek için dedim ki :
"Şu anda Çin'de değil Amerika'dasın.Tabağında bırakacağın pirinç
tanesi Çin'i değil,Amerika'yı zarara uğratacaktır".
Bu sözlerim karşısında güldü ve şöyle dedi :
"Yaşadığım ülke olan Amerika'yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir
davranış olmaz."
Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim ve
düşüncesini paylaştığımı söyledim.
İslam dininin bu konudaki, *"Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz.
Çünkü Allah israf
edenleri sevmez"* buyruğunu açıkladım.
Çok hoşuna gitti.
Tam o sırada ,Ürdünlü Müslüman bir arkadaş tabağındaki yemek
artıklarını çöp sepetine boşalttı.
Bunu gören Çinli arkadaş Ürdünlü'yü göstererek :
"O Müslüman değil mi? dedi.
O kadar üzüldüm ki ,ne diyeceğimi bilemedim.
|
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın. |
|
.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan....... |
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|