Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
gursoyt
Altın Üye
Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara
|
Tarih: 14 Ağustos 2009, Cuma 16:30:02 Mesaj Konusu: Kurnazlık Geri Kalmış Toplumlara Özgüdür |
|
Kurnazlık Geri Kalmış Toplumlara Özgüdür
e--posta'ma gelen, çok beğendiğim bir iletiyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Almanya'nın geniş otobanlarında yol alıyorduk. Baktım ki otomobiller yavaşlıyor ve yolun iki yanına diziliyorlar, orta şerit boş kalıyor.Ne olduğunu anlamadım ama biz de öyle yaptık. Beklemeye başladık.Yolun ortası bomboş ama hiç kimse oraya direksiyon kırmıyor. Kuyruktasakin sakin bekliyor.
Biraz sonra durumu öğrendik. İleride bir kaza olmuş, yol tıkanmış.Böyle durumlarda Alman sürücüler fermuar ilkesini uygular ve iki yanaçekilerek yolu polisler, ambulanslar ve çekiciler için serbest bırakırmış.
Gerçekten de biraz sonra o bomboş yoldan polis arabaları ve ambulanslar neredeyse iki yüz kilometre süratle geçip gitti. Önlerinde hiçbir engel yoktu.
Çok geçmeden yol açıldı, bütün araçlar hareket ederek gideceği yere vaktinde ulaştı.
Anlattığım; bir toplu zekâ örneğidir.
Alman sürücüler bu toplu zekâya sahip oldukları için sorun daha çabuk
çözüldü ve daha çabuk hareket ettiler.
Oysa hepsi tek tek kurnazlık etmeye çalışıp orta şeridi kullansaydı,
otobanın tıkanıklığı saatlerce sürerdi ve hepsi zarar görürdü.
Bu örnekte görüldüğü gibi durmadan kurnazlık eden bireylerin
oluşturduğu bir toplum iyi işlemez.
Çünkü kurnazlık, toplu çıkara, toplu zekâya aykırıdır.
Bireylerin, dönen toplum çarkları içinde birer dişli olmayı kabul
etmeleri gerekir. Zekâ bunu gerektirir ve çarklar ancak böyle işler.
Bir örnek daha vereyim:
Bin kişilik bir sinema salonunda yangın çıktığını düşünün.
Sinema müdürü anons ediyor, kimsenin paniğe kapılmamasını, ilk sıradan
başlayarak salonun boşaltılacağını, böylece herkesin kurtulacağını söylüyor.
Bu plana uyan herkes kurtulur.
Ama seyirciler bir an önce kendi canlarını kurtarmak için kapıya
atılırlarsa büyük bir tepişme yaşanır ve üç beş kişi dışında herkes can verir.
Kurnazlık, geri kalmış toplumlara özgüdür
Organize toplumlarla, geri kalmış toplumların temel farkı buradadır.
Geri kalmış toplumlar kurnaz bireylere, ileri toplumlar ise kurnazlığı
aklına getirmeyen ve kurallara uyan yurttaşlara sahiptir.
Demokrasi de ancak böyle toplumlarda yürür.
Öbür türlüsü; en kurnaz olanın başa geçip kendi menfaatlerini toplum
menfaati olarak yutturmasından ibarettir.
Yani bir çeşit diktatörlüktür.
Unutmayın ki her zaman sizden daha kurnaz biri çıkar. |
Tuğrul GÜRSOY |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
nesli
Platinyum Üye
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
|
Tarih: 20 Ağustos 2009, Perşembe 02:52:50 Mesaj Konusu: |
|
Kurnazlık Geri Kalmış Toplumlara Özgüdür / Zülfü Livaneli - 07.07.2009 (Kaynak için TIKLA)
Kurnaz : Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz, hin
Yazarın düşüncelerine katılıyorum. Kurnazlıkla yapılan işlerde yukarıdaki tanımdan da görüldüğü üzere çıkar söz konusudur. Bireysel çıkarlar için kurnazlık, çoğu zaman topluluk faydasına engeldir. Doğru olan ortak fayda için en uygun yolu kullanmaktır.
Konuya bağlı olarak ben de yazarın bir önceki yazısını paylaşmak istiyorum sizinle. Bu yazıyla da geri kalmış toplumlar ile kurnazlık arasındaki bağı açıkça görebiliriz.
Paylaşım için teşekkürler Tuğrul Bey.
* * *
Kurnazlık Zekayı Kovarken
Oldum olası zekaya hayranlık duyarım, kurnazlıktan ise nefret ederim.
Çoğu insan zekayla kurnazlığı birbirine karıştırır. Önlerine çıkan kurnaz insanları zeki sanırlar. Oysa bu iki özelliğin birbiriyle hiç ilgisi yoktur.
Mesela Albert Einstein zekidir.
Al Capone ise kurnazdır.
Zeki insanlar kurnaz olmaya gerek duymadıkları için hayatlarını tuhaf bir safiyet içinde geçirme yolunu seçerler.
Picasso’nun gözlerine bakın. İçinde çakan zeka kıvılcımlarını hemen görebilirsiniz.
Ama bu büyük sanatçı kurnaz değildir. Ömrünün son yıllarındaki resimlerinde bir çocuk saflığını yakalamak için gecesini gündüzüne katmıştır.
Yaşadığı hayatın bedelini, korkunç bir tempoda çalışarak ödemiştir.
Matisse de öyledir, Van Gogh da, Gaugin de...
Bill Gates zekidir, George Bush ise kurnaz.
Bu işlerdeki ayırt edici ölçüyü “yaratıcılık” olarak adlandırmakta bir sakınca var mı acaba?
Zeki insanlar ortaya orijinal bir düşünce, bir resim, bir şirket, bir gazete, bir kitap, bir formül koyarlar.
En azından yaşamlarını belli ilkelere göre düzenleyerek bir model oluştururlar.
Kurnazlar ise ortaya çıkan bu değerlerden azami derecede yararlanmak için çeşitli hileler peşinde koşarlar.
Onlar için çalışmak, emek vermek, kafa patlatmak hamallıktır.
Mesele kurnaz olmakta ve pastayı kapıp kaçmaktadır.
Ne yazık ki günümüzde zeki insanlar giderek azalıyor ve yerini kurnazlar alıyor.
Hem bu iş sadece ticaret alanıyla sınırlı değil. Sanat da bundan nasibini alıyor, akademik hayat da...
Başkalarının düşüncelerini çalanlar, gelip geçici bir makam için siyasi düşüncelerini terk edenler, iktidar sahiplerine yağ çekenler, bir eser üzerinde çalışacaklarına bunu nasıl pazarlayacağına kafa yoranlar hep bu kategoriye girer.
Ahlaki ilkeler zayıflarken, toplum kurnazların peşine takılır.
Kurnazlığın bir zehir olduğunu bilmeden.
Zülfü Livaneli - 05.07.2009 (Kaynak için TIKLA) |
.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan....... |
|
|
|
|
gursoyt
Altın Üye
Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara
|
Tarih: 20 Ağustos 2009, Perşembe 08:51:53 Mesaj Konusu: Re: Kurnazlık Geri Kalmış Toplumlara Özgüdür |
|
Yazının Zülfü Livaneli'nin köşe yazısından alıntı olduğunu bilmiyordum, bana gelen e-posta'da yazar belirtilmemişti; kaynağı belirttiğiniz için çok teşekkürler nesli. İkinci yazı da, belirli örnekler ve savlar açısından tamamlayıcı olmuş. Emeğinize ve paylaşımınıza sağlık.
Sadece bir noktaya katılmadığımı belirtmek istiyorum; o da George W. Bush'un, zeki değil kurnaz olduğu. Dünya'da yönetimde söz sahibi olan ülkeler (A.B.D. ve İngiltere), senelerce sonrasını, öngörerek, yönetim stratejilerini ve planlarını yapar, bunları devlet politikaları haline getirirler. Lozan anlaşmasında bile, ileriyi düşünerek hamleler yapmışlardır; Hatay, sıkıntılı bir süreç sonrasında, ancak 1939'da anavatana katılabilmiştir.
Su sorunu ortaya çıkmadan, belki de elli sene öncesinde, çalışmalar başlatılmış, bundan onlarca sene önce de, su raporu adı altında yayınlanmıştır. Petrol ve küresel ısınma, sıcak füzyon çalışmaları, yeni enerji kaynakları araştırmaları gibi.
Demek istediğim o ki, başa geçen her kim olursa olsun, o politikayı devam ettirecektir. Barrack Obama'nın George W. Bush'tan farklı olacağını düşünmek ancak saflık olur.
Bu arada, üç gün sonrasını bile planlayamayan kendi yönetimimiz için ne söylemek gerekecektir? Kurnaz görmek isteyen, çok da uzağa bakmamalıdır.
Saygılarımla. |
Tuğrul GÜRSOY |
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|