Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - UNUTAMADIKLARIMIZ..! :)
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

UNUTAMADIKLARIMIZ..! :)
Sayfa 1, 2  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Serbest Kürsü... Kategori Dışı...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

=FLOWERS=

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Dec 11, 2008
Mesajlar: 1681




MesajTarih: 27 Ağustos 2009, Perşembe 07:56:38    Mesaj Konusu: UNUTAMADIKLARIMIZ..! :) Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba Arkadaşlar...Yeni bir konu başlatalım diyorum,eminim hepimizin başından geçen komik olaylar ve gaflar vardır..bunları burda birbirimizle paylaşmanın keyifli olacağını düşündüm...


Doğal olarak açılışı benim yapmam gerekiyor ama işe yetişmek zorundayım o yüzden siz başlayın bende katılırım

Hadi kolay gelsin..

<div> __________ EDEP ile gelen LÜTUF ile gider __________</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

=FLOWERS=

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Dec 11, 2008
Mesajlar: 1681




MesajTarih: 27 Ağustos 2009, Perşembe 13:29:58    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Vee başlıyorum....

Sanırım 2 yıl önce,yine bir ramazan günüydü ve iftara yaklaşık yarım saat kala iş yerinden arkadaşım telefon açtı,canım sıkılıyo deyince kalk bana gel dedim,birlikte iftarı yaparız,canım çok makarna istiyo yap gelirim diye nazlanınca oldu bil dedim ve telefonu kapattıktan sonra masayı hazırlayıp ,makarnayı yapmak üzere mutfağa gittim..bir elim masa hazırlıyo,bir elim salatada ,zaten oruç (sigara) vurmuş başıma bir müddet sonra evde bir koku ,bir duman oda nee..? sen tut plastik leğene suyu doldur koy ocaga,altınıda yak bi güzel )göz gözü görmüyo dumandan ,ocağa eridi o plastik yapıştı bide ızgaraya..o gün iftarı geç açtık arkadaşımla ama makarnayıda herşeye ragmen yedik..yani yaptım ...hoş bir anı ..o telaşı ve söylenmemi hiç unutamam..


Gençkızım annemle çarşıda geziyoruz.eh şimdiki gibi değil o zaman serde gençlıkte var fena değilim yani. arkamızda 2 genç konusuyorlarmış ama ben hiç duymadım farkında da değilim..kıza bak maşşallah.acaba yüzüde güzelmi falan ,birisi demişki hadi git saati sor o zaman tam görürüz..birden birisi ''saatiniz kaç acaba '' deyince ben durdum söyledim doğal olarak,birden annem çocuğa '' bana bak oğlum dedi,yarısı allah vergisiyse çoguda boya..gittimi merakınız dedi...çok kızardı göz makyajı yapmama aksine bende bayılırım o anki utanmamı ve annemin o çocuklara çıkısını hiç unutmam

<div> __________ EDEP ile gelen LÜTUF ile gider __________</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

ayandira

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 130
Nereden: kocaeli



MesajTarih: 27 Ağustos 2009, Perşembe 14:05:50    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

yani,,fıkra olacak türden olaylar flovers hoca; alkış eyer plastik legende makarna pismis olsaydi yeni bir bulus yapmis olacaktın. kahkaha

<div>inşaALLAH derse yaradılan,inşa eder yaradan.</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 27 Ağustos 2009, Perşembe 15:28:16    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

Sanırım içinde su olması, leğenin delinip suyun da ocağa dökülmesine engel olmuş. Ne feci bir durum. İki öykü de süperdi Flowers hocam. alkış kırmızı gül

Sigaranın zararları bir kez daha anlaşılmış oldu; kafaya takmak bile zararlı demek. kahkaha

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

=FLOWERS=

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Dec 11, 2008
Mesajlar: 1681




MesajTarih: 27 Ağustos 2009, Perşembe 16:34:59    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

yorumlar için teşekkürler de bende bekliyorum sizden gülümseten anılarınızı..

<div> __________ EDEP ile gelen LÜTUF ile gider __________</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

ZaKDaRiZa

Mareşal
<b>Mareşal</b>



Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon



MesajTarih: 28 Ağustos 2009, Cuma 01:10:51    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Teşekkürler FLOWERS gerçekten çok güldüm. Ayrıca başlıgı açtıgın içinde teşekkürler.

Bir hac mevsimiydi sene 1982. Oymalı tepeli 20 ye yakın arkadaş hacca gittik. Arafa vakfesınden döndük. Müzdelifeye yürüyerek indik. O gece orada kalınacak dualarımızı yaptık aksamla yatsı orada birlestirilir kılınır o görevide yaptık. Dualarımızı yaptık. gece yarısından sonra asfaltın üzerine carşaf serip yattık. O uykunun tadını hiç unutamıyorum. Sabah namazını klıp şeytanı taşlamak için mineye yollandık.
O zaman bu kadar moderin deyil. Yolda sıkışmalar oluyor. Çok kalabalık. Arada guruplar var. bayanlar toplu geliyorlar. Birde afrıkalıysalar öyle sıkıştırıyorlarki zor durumda kalıyoruz. bizde birbirimiz laybetmemek için toplu deyilde tek sıra arka arkaya yürüyoruz. Bir ara afrıkalı bir bayan gurubu bizi çok fazla sıkıştırdı. Hepsi bayan itemiyorsunda. Ama bayagı yorulduk. İçimizde bir abimiz vardı o kadar darlandıki aynen şöyle demişti hiç unutmuyorum.
'' Bana bakın beni kızdırmayın habu ıhramları cıkarır sizi kuvvetli bir döverım. Sonrada giyerim yeniden'' ıhramli kimseye vuramıyorsun ya yasak. Çok gülmüştük.
öldü bu abımız allah ganı ganı rahmet eylesin. O kadar çok anılarımız varki bu sadece bir tanesiydi.

ZaKDaRiZa Ben insanlari beni sevsinler diye sevmedim <br> <br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

RaMLe

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 948
Nereden: Almanya



MesajTarih: 28 Ağustos 2009, Cuma 09:24:05    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

tesekkürler Flowers ve Halil abi tebessüm ettiren anilar gercekten kırmızı gül
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

ayandira

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 130
Nereden: kocaeli



MesajTarih: 28 Ağustos 2009, Cuma 11:18:57    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha

<div>inşaALLAH derse yaradılan,inşa eder yaradan.</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

Reffazum

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 173
Nereden: ÇERKEZKÖY



MesajTarih: 28 Ağustos 2009, Cuma 12:48:10    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

Flowers hocam çok güzel bir başlık.Teşekkürler. Sayende geçmiş günleri yadettik.


Bir hatıra da benden.....

Üniversite son sınıf öğrencisiyiz. Son sınıfta proje dersimiz var.
Bu derste öğrenciler öğrenim yılı başında gruplara ayrılıyorlar ve yıl boyunca 1 adet proje hazırlıyorlar.
Ders hocası da rehberlik yapıyor.
Projeler,öyle basit projeler değil. Örneğin bir maddenin üretimini yapmak için fabrika projesi hazırlıyorsunuz.
Arsa,inşaat,fabrika kurulumu,çalışacak işçi sayısı,
üretilecek malzemenin ve hammaddelerin kalite testleri,vs. Bazı projeler 400- 500 sayfayı buluyor.

Biz 5 arkadaş birlikte proje hazırlıyoruz.Çok samimiyiz.
Bir arkadaşımızın dersleri daha iyi. Haziran ayında mezun olmaya niyetli. Ben dahil diğer dört kişinin ise bazı derslerinin Eylül’e kalacağı kesin.
Mezun olmaya niyetli arkadaşımızın adı Halis.(eminim şimdi kulakları çınlıyordur )

Arkadaşlar proje çalışmalarına hiç yardım etmiyorlar.
Neden yardım etmiyorsunuz diye sorduğumda da gülerek “ Boşver Halis mezun olmaya niyetli.
Bu sebeple de projeyi bitirmeye
mecbur” diye cevap veriyorlar.

Halis kıvranıyor.Literatür peşinde koşuyor hoca ile görüşüyor velhasıl uğraşıp duruyor.
Ona kıyamıyorum en azından yazma işemine yardım ediyorum ama projeyi büyük oranda Halis götürüyor.
Ara ara hoca ile görüşüyor onun rehberliğinde ekleme veya değişiklikler yapıyor. Kısacası büyük emek harcıyor.

Aylar çabucak geçti ve Haziran ayı (yani sınav ayı ) geliverdi.

Sınav günü gruplar halinde hepimiz fakültedeyiz.
Herkes en güzel elbisesini giymiş kravatını takmış hatta bazı gruplar çiçekler yaptırmış anfilerde sıramızın gelmesini bekliyoruz.
Hocanın kravat takmayan takım elbise giyinmeyen kişilere asla geçer not vermediği geçmişten geleceğe aktarıldığı için hazırlıklıyız.

Gruplar birer birer hocamızın yanına girip çıkarken biz de sohbet ediyoruz.

Derken benim aklıma bir muziplik geldi ve aşağıdaki anımı (gerçekte olmayan ) arkadaşlarıma anlatarak
birini veya birkaçını tuzağa düşürmek istedim.


“ Arkadaşlar",dedim "çocukken yayladayız ve 10-12 tane ineğimiz var.Geniş çimenlerde onlara bekçilik yapıyorum.
İnekler hepsi bir arada otluyorlar.
Derken ineklerden biri aniden 10 metre kadar ileriye koşarak amuda kalktı.” dedim ve sustum.
Uzun süren bir sessizlik oldu ve sonunda bir arkadaşımız dayanamayıp “ben bir şey anlamadım” dedi.

Ben de zaten bunu bekliyordum ve hemen cevabı yapıştırdım:

“Arkada kalan diğer inekler de bir şey anlamadı zaten” .

Zembereklerden boşanırcasına bir kahkaha tufanı koptu.

.......

Derken hocanın yanına girme sırası bizim gruba geldi. İçeri girdik.
Hoca bir masanın başında oturuyor.
Arkadaşlar sağlı sollu benden erken oturdular.Sandalyemi düzeltip otururken hoca bir şeyler söyledi.
Arkasından bana proje ile ilgili bir soru sordu.
Soruyu bilemeyince bana daha sandalyeye oturduğumu anlamadan “sen çık” dedi.

Meğer ben sandalyemi düzeltmeye çalışırken de bana soru soruyormuş ve ben anlamamışım. İki soruyu bilemeyince de netice bu...

Dışarıda arkadaşları beklemeye başladım. Yarım saat sonra çıktılar.

Çıkar çıkmaz , biraz önceki tuzağıma düşen arkadaş yanıma yaklaşarak

“ Nasıl, hoca seni amuda kaldırdı mı? “ dedi.

Hep beraber gülüştük.


Sınav neticesi ne oldu diye merak ederseniz onu da söyleyeyim. Hoca yılların kurdu projeyi kimin hazırladığını bilmez mi.

Halis 10 üzerinden 8 aldı. Diğer dört kişi ben dahil 6 aldık ve hep beraber sınıfı geçtik.

Hoca yine de not verirken beni amuda kaldırmamıştı....


Güzel günlerdi.....



Muzaffer Aktaş
.............
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

nesli

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul



MesajTarih: 29 Ağustos 2009, Cumartesi 02:15:23    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yaşanmış gerçek olayları böyle hikaye tadında okumak gerçekten çok güzel. Bu bölümü sevdim.
Güzel bir fikir. Teşekkürler =FLOWERS= kırmızı gül

* * *
Dalgınlıkla plastik kapta su ısıtmaya çalışmak. Hepimiz zaman zaman böyle olmayacak işleri yapmışızdır. Seni anlayabiliyorum =FLOWERS= . Benim de başıma çok gelir.
* * *
İhrama girince sabır göstermek gerek ama, o merhum amcanın sabrı epey zorlanmış ki artık isyan etmiş demek ki. Vurmamış ama vurmaktan beter etmiş sanki Diğer anılarınızı da bekliyoruz Halil abi.
* * *
İnek espirisine ben de çok güldüm Reffazum. Sınava gireceğiniz bir anda stresli olmayıp böyle espirilerle gülüp eğlenebilmeniz güzel.
Hocanın siz sandalyeyi düzeltirken soru sorması ve duymadığınızı fark ettiği halde tekrar etmemesi ne kadar adaletsiz bir davranış. Öğrenci olmak zor iş.


.........

Ben de sizlerle öğrencilik yıllarıma dair unutamadığım anılarımdan birini paylaşmak istiyorum.

Sınav haftalarının Ramazan'a denk geldiği bir yıldı. Henüz birkaç gün ve birkaç sınav geçmişti. Sınav zamanları çalışma odalarına adeta kamp kurar gece çalışır gündüz uyurduk. O gece de sabaha kadar korktuğumuz bir ders olan Hukuk dersine çalışmıştık Duygu ile. (Duygu hem oda arkadaşım hem de sınıf arkadaşım, bütün günümüz birlikte geçerdi yani ) Artık sınava hazırdık. Çok çalışmıştık. Vakit öğleye geliyordu. Sınava daha vakit vardı ki telefonum çaldı. Arayan sınıftan bir arakadaşım Seda :
- Sınav çıkışı sizi göremedim, neredesiniz? dedi ve o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.
Banu'yu (sınıftan bir başka arkadaşımızı) sorduğumda - o da ortalarda yok- deyince aklıma ilk gelen şey, "Eyvah, Duygu beni öldürecek " Sınav olmuş bitmişti ve biz çalıştığımız halde sınava girememiştik.

Sebep : Sınav saatleri ve yeri bir hafta önceden belli olur ve bilgiler bir yerde asılı olurdu. O hafta Duygu okula gelmek istemedi. Hem ders notları hem de sınav bilgilerini almak bana kalmıştı. Ders çıkışı Banu ile cafeye gitmiştik, sınav bilgilerini almam gerektiği aklıma gelmişti. Banu -ben aldım benden yaz- deyince nasılsa sonra kontrol ederim diye ondan aldım notları ( Ah Banu Ah ) Aslında Duygu da ben de bu konuda titizdik. Kendi gözümüzle görmeden birbibirimizin notlarına dahi güvenmezdik bazen ama, oldu işte. Duygu da nasıl olsa kontrol ederim diye bendeki bilgileri not etti. Yukarıda anlayacağınız üzere biz kontrolleri unuttuk. Banu da sınav saatini yanlış almış ve zincirleme olarak biz de aynı yanlışa düştük.

Öğrenciyseniz ve sınav zamanıysa, o an sizin için en önemli şey o sınavı geçmek olur. Bizim için de öyleydi. İlk kez böyle bir şey başımıza gelmişti. Başka ders olabilirdi ama, bu ders olmamalıydı. Çok üzülmüştük ve telafisi için o gün yollara düştük . Bir sonraki gün yine sınav olduğu için uyumamız gerekiyor olmasına, Hem oruca hem de gece çalışmış ve uyumamış olmanın verdiği yorgunluğa rağmen telafi sınavına girebilmemizi sağlayacak sağlık raporu alabilmek için oradan oraya koşuşturup durduk. Son umutla İzmir Konak Meydanındaydık. Büyük bir Ramazan çadırı kurulmuştu. İftar yaklaşınca çadırda yemeye karar verdik, yaklaşık 1 saat kuyrukta bekleyip nihayet yiyebilmiştik. İlk kez böyle bir ortamda iftar yapmıştık. Halimizden memnunduk. Tüm stresi atıp halimizle alay edip gülüşüyorduk. Uzun bir gündü ama, sıkıntılara rağmen güzel bir gündü.

Sonuç : Raporu aldık. Telafi sınavına girdik ve ilk sınava girmiş olsak alabileceğimiz nottan daha yüksek bir notla sınavı geçtik. Üstelik Ramazan Çadırında iftar yapmış olduk. "Her işte bir hayır vardır" denir ya işte bu anı bize çok güzel bir örnek oldu. Gerçi her sınav zamanı arkadaşların geç kalmamamız için farklı espirilerine konu olsak da o gün bizim güzel bir anımızdır.

.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan.......
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

=FLOWERS=

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Dec 11, 2008
Mesajlar: 1681




MesajTarih: 29 Ağustos 2009, Cumartesi 13:22:00    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Öncelikle tşk ediyorum tüm anılarını paylaşan ve paylaşacak olan arkadaşlara..evet yaşadığımız anda komik yada traji komik yada hüzünlü olan anlarımızı sonradan anlatıp,yad etmek ve geriye dönüp'' ahhh o günler '' demenin hoş olacağını düşündüm..
Aklıma bir öğrenci fıkrası geldi bunu anlatmadan geçmek istemiyorum..

4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğininpatladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrıköşelerine oturtur.Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkessınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'arpuanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastikpatladı?" ))

Bir öğrencilik anısıda benden..Lise sondayım ve okulun son haftaları,notlar idareye verilmiş öylesine gelip gidiyoruz artık okula..birgün plan yaptık samimi 6 arkadaş,yarın yine evden aynı saatte okula diye çıkılacak ve pikniğe gidecez taa ki okulun normal çıkış saatine kadar..varmısınız deyince elebaşı arkadaşımız,hepimiz voltan olduk.'' varız varız'' ve biz okulu kırdık tabiri caiz se biz pikniğimiz yaptık,güldük ,eğlendik ve akşam normal saatte eve geldim..geldim ama babamın yüzü bir tuhaf,annemle mi atıştılar acaba diye düşünürken bana döndü ve ''okul nasıldı bugün '' dedi.''aman baba ne olsun işte git gel,son yazılılar var çalış dur ''deyince babam gözlerini kısıp ,sinirle yüzüme baktı ve fark ettim sinirden dudaklarını ısırıyor ''gezi sanat dersiydi bugün galiba,pikniktemi çalıştınız yazılıya ''diye son bombasını patlattı..yerin dibine girdim ,ayaklarımın altından ateş fışkırdı ve içimden ''eyvah dedim biri gördü,utanmaz işi gücü yok yetiştirmiş hemen '' merakım fazla uzun sürmedi ve babam arabayla o taraftaymış,kızıda alayım eve öyle gideyim demiş tüm iyi niyetiyle göremeyince de, tabiki sormus birilerine ve o gelmedi bugün pikniğe gittiler demiş..kim bilmiyorum o densiz sınıftan biri kesinde.. neyse babamın uzuun nasihatini dinledim ve yalancının mumunun yatsıya kadar yandığını bizzat teyit etttim..özür diledim ve bir daha yapmadım desem yalan olur sonradan 1 kez daha yaptık,itiraf ediyorum...)

<div> __________ EDEP ile gelen LÜTUF ile gider __________</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 29 Ağustos 2009, Cumartesi 16:52:02    Mesaj Konusu: Nisan 1 Şakası Alıntıyla Cevap Ver

Konuyu gerçekten çok sevdim. Paylaşımları için herkese çok çok teşekkürler. alkış kırmızı gül

Ben de, 1976 veya 1977 yıllarından birinde, bir 1 Nisan günü, fizik öğretmenimiz Coşkun Bey'e hazırladığımız şakayı anlatmak istiyorum.

Soyadını şimdi anımsayamıyorum ama, Coşkun Bey, zaman zaman disiplin kurulunda da görev yapan, hemen hemen tüm öğrencilerin çekindiği, gülmesine değil ama kızgın azarlayışlarına sıkça tanık olduğumuz bir öğretmendi. Ona şaka yapmayı düşünmek, başından hataydı ama yine de öğrenci işte, törende sakin durduğu gibi kalmıyor.

Arkadaşlarımızdan biri, elinde bir sabunla geldi. "Arkadaşlar dedi, tahtayı sabunlayalım, Coşkun Bey, yazı yazamayınca, dersi iptal eder. Biz de aşağıda biraz eğleniriz."

Ooo, dedik, dersin iptal edileceği düşüncesi bile, şakanın sonucunu düşünmekten alıkoydu. Tahta olabildiğince sabunlandı ve öğretmen beklenmeye başladı.

Coşkun Bey, tüm ciddiyetiyle içeri girdi. Günaydın çocuklar dedi, içten bir "sağol" mesajından sonra bizleri oturttu. Dersi anlatmaya başladı. E fizik dersi bu, tahta kullanmadan olur mu? Eline tebeşiri aldı, tahtaya sürttü diyemeyeceğim bile; sürtünme yok gibiydi, tebeşir kayıp gitti. Tebeşir hatalı diye düşündü herhalde, ikiye böldü, bir daha denedi. Sonuç elbette ki aynıydı. Başka bir tebeşirle denedi ve durumu anladı. Bu arada biz kıkırdamakla meşgulüz. Başka bir hoca olsa, kahkahaları bırakacağız ama...

Hemen başkanı çağırdı, git birkaç bez al, ıslatın ve tahtayı temizleyin dedi. Çocuklar fırladılar getirmeye. Islak bezlerle tahta siliniyor ama, zaman da geçiyor. Biz seviniyoruz ders kaynadı diye. Dile kolay, 2 ders peşpeşe. Öğretmen yine yazmayı denedi temizlenen kısımda ama, baktı olmayacak, "Sizi disipline vereceğim; kalkın, alt kattaki konferans salonuna gidiyoruz" dedi. Aman dedik, biliyoruz, o mevsimde Samsun serin olur. Değil okulda, ülkede doğru dürüst yakıt yok o yıllarda, aşağısı buz gibi soğuk. Çaresiz kabanları alıp aşağı indik. Titreye titreye derse devam ettik. Öğretmen disipline vermedi ama, sanırım cezayı kendi de yeterli buldu.

Cezaya rağmen unutamadığım, düşündükçe gülümsediğim, harika bir şakaydı.

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

ZaKDaRiZa

Mareşal
<b>Mareşal</b>



Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon



MesajTarih: 30 Ağustos 2009, Pazar 20:28:42    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu güzel anılarınız için hepinize teşekkürler arkadaşlar. Inanın kitab okuyorum sandım. O kadar güzellerki. devam edelim bu bölümü kitap yaparız sonra.

Bende yine bir anımı yazayım.

Senesini tam hatırlamıyorum 1984 veya 85 senesiydi. Yine bir haccımızı eda etmek için Arafat dagındaydık. arafa vakfesi gün batımıyle bitip kapılar açılınca yürüyerek müzdelifeye hareket ettik. Yol uzun ve araçların öksözlerinden çıkan gaz kötü dokunuyordu. Yolda geçerken Trabzon araklıdan bir kişi kamyonetle devan ediyordu üzerinde bizede yer vardı. Beş altı arkadaş bindik. Binen arkadaşlarımızın birinin tanıdıgı oluyordu. En önde oldugumuz için soför seri bir şekilde devam etti. ilk haccı imiş bilmeden biz anlayana kadar müzdelifeyi gecti. Aslında geçilmemesi lazım hemen uyardık ama geri dönüş yok. Geriye dönmek için munaya kadar gitmek lazım. Bir kaç yerden dönmek istedik polıs izin vermedi. Hepimizin hududu geçtigimiz için moralı bozuldu ama yapacak bişe yok. Aracı kullanan arkadaşta bir an önce dönmek için suratlı gidiyor.
Nıhayet munaya geldik sadece yol kenarlarına baraka dükkan kuranlar var baika kimse yok.
Bizim aracı kullanan arkadaş suratlı bir şekilde muna köprüsne çıkıp dönmek istedi. Otoban yollarda köprülere çıkan yollar daire gibidir bilirsiniz. Hızlı bir şekilde daireyı dönerken bana geldiki bir arkadaşın ıhramı uctu. Bıraz gidince halam oglu Cemil bagırdı ''Kamacı uctu'' diye Biz durada kadar daireyi dödük ama ben o arada geri baktıgımdaç Arkadaşımız kamacı (Mehmet Keleş) suratlı bir şekilde asfatta yuvarlanıyordu. Birden neye ugradıgımızı şaşırdık. Evlenecektı o yaz. ındik ve hızla ona dogru koşmaya başladık. Biz oraya inmeden kenardaki baraka dükkanlardan telefon etmişler. Bizimle bile motorlu poliste geldi. Bu olay 5 dakkayı geçmedi. Yara bere içinde sessiz yatan arkadaşımızı ambulansa koyduk. Hepimşz gitmek istıyoruz almıyorlar. Yanına abimi ve araklıdan olan selim abiyi koyduk. Onlar hastaneye gittiler, Biz arkadaşkarın sırt çantalarını aldık ve polis çatırına gittik. Polisler bize çok iiyi davrandılar.
Durumu sorduk ne olur nasıl olur diye. dedilerki söfor tutuklanacak kisi ölürse doktor nasıb derse 6 ay sonra çıkar. Ama hatalı bulursa oda gider yada kan bedelini öder buda o zaman 110 bin rıyaldı.
iki tarafda bizden. Tek şansımız kamacının ölmemesi dualarımız ona hep.

Biz polisleer çantalarımız burda durabilirmi bizde hastaneye gidip bakalımde dik. Tamam dediler. Oradan hızla ayrıldık. Arac yok yaya hastaneyi aradık ama hangi hastahane bilmiyoruzki. En yakın hastahaneyi sora sora bulduk ama aradan iki saat geçti. aradık hastayı bulduk yanına yalvarma ile girdik komada yatıyor. Doktor 72 saat içinde anlarız dedi bize sonra size bir sey diyebilirim dedi. Tek teselli kırık cıkık yok. olanlarda çok önemli deyil ama vucutta deri yok gibi bir çok yerinde. Doktora arkadaşlarımızı sorduk onalrı yoladım dedi burda durmak yasak.
Hastaneden ayrıldık. Gittik çantalarımızı aldık. şimdi muzdelifeye dönmemız lazım. Yaya müzdelifeye dödük. Çok uzun bir süre arkadaşlarımızı aradık. Ama 3 milyon kişi içinde bulmak sans eseri. uzun bir süer aradık öyle yorulduk ki artık takat kalmamıs. bitkin argın bir şekilde asfaltta ınsan yatmadıgı kuçük bir yer bulduk oraya battanıyemizi serdık bıraz yatalım dedik sabah olmak üzere. Yatar yatmaz uyumuşuz hayatımın en tatlı uykusu odur onu asla unutamam. Asfalt sıcak biz bitkin gel o uykuyu unut olurmu asla olmaz.
Sabah bir ugultu ile uyandık. Oy ne kadarda yorulmuşuz dedim ben. O arada halam oglu cemil aaa bak Selım abi burda yatıyor dedi. baktım ki gercekten selim abi orada yatıyor yanımızda. Hemen soluma döndüm baktım abım da orda (ORTaNDAGı) sabaha kadar aradıgımız kişilerin arasına girmis yatmışız. Ama nereye bakarsanız ıhramlı bembeyaz ınsanlar yatıyor 3 milyom ınsan yollarda kırlarda uyuyor. Anımın burasını hiç unutamıyorum. sabah oldu Mınaya hareket ettik, Şeytanı taşlayıp ıhramdan çiktık ve şirketın tuttugu kampa gittik gittik ama ne duyalım Yomralılardan biri ölmüs haberı yayılmiş. hemen hastaneye koşuyoruz. Bizim kamacımzı ölmemis nefes alıyoruz ama komada hala. Bu öldü kaldı işi 3 gün devam etti. Yanından geliyoruz sonra bir haber koşarak hastaneye. Çok şükür arkadaşımız ölmedi 3 gün sonra konuştu. 15 gün hastanede kaldı çıktı uzum bir süre kendine gelemedi. Sonra düzeldi eski saglıgına kavuştu ve şımdı İzmit maşukiyede hayatını sürdürmekte. Ona nıce yıllara diyorum sizede okudugunuz için teşekkür ediyorum. Unutamadıgım anılarımdan biride budur.

Bence arkadaşlarımızı bulmamız bir raslantı deyildi. O gece o kadar yürekten dua etmıştık ki hem arkadaşımız için hem arkagaşlarımızı bulmak için. Rabbım önümüze koydu sabah.

ZaKDaRiZa Ben insanlari beni sevsinler diye sevmedim <br> <br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

__eRDALCVLK__

Aktif Üye
Aktif Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 19




MesajTarih: 31 Ağustos 2009, Pazartesi 22:10:22    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

SİZ DİDUN BEN GELİYURUM
Yaklaşık 15 yıl öncesiydi. Dağlık bir arazide çay bahçeleri vardı.Arazı dağlık ve uzak olduğu için o bölgede çayı bulunan kişiler hep birlikte gider çayları toplarlardı. Neyse çaylar toplandı kamyona kasa seviyesinde çuvallar içine konuldu.Herkes kamyona çıkarak oturdu. Kamyon yavaş yavaş yol almaya başladı .Yazımın başında da belirtiğim gibi dağlık bölge oluşundan dolayı yolların kenarındaki kızılağaçların dalları yol üstüne doğru gelmişti. Bizde oyun olsun diye o dallara zıplayıp yaprak koparmaya çalışırdırdık, en çok yaprağı kopran 1. olacaktı. Herkes başladı yaprak koparmak için zıplamaya, Köyde o dönemde 9 -10 yaşlarında bir arkadaş vardı. Bu arkadaş küçüklüğünde menenjit geçirdiği için çok saftı. Ogün o arkadaş da o kamyonun üzerindeydi ,ona defalarca dedim sen zıplama otur yerine diye, belli süre zıplamıyor ama dayanamayıp yine başlıyor zıplamaya. Enson zıplayışında kızılağaç dalını tuttu bırakmadı ve kamyon altından kayıp gitti birde baktık bizim Şükrü dalda aslı kalmış. Şükrü gayet sakin bişekilde asıldığı daldan şunu dedi
- Siz didun ben geliyurum. kahkaha
Hakikaten de 2 saat sonra perişan bir vaziyette çay alım yerine geldi. "Geliyorum" sözünü tuttu ama perişan bir vaziyette. O günden sonra Şükrü'nün adı "PERİŞAN Şükrü" olarak kaldı...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et

RaMLe

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 948
Nereden: Almanya



MesajTarih: 31 Ağustos 2009, Pazartesi 22:55:44    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

cok komikti Erdal yüregine saglik kahkaha
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Tüm saatler GMT + 3 Saat
Sayfa 1, 2  Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^