Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 948
Nereden: Almanya
Tarih: 06 Haziran 2009, Cumartesi 02:02:03 Mesaj Konusu: Aşk Dediğin Beklemektir
Aşk dediğin beklemektir Ey Sevgili!
Kays gibi Mecnun olana kadar, Hz. Yakup gibi aydınlığa hasret kalana kadar beklemek bekleye bekleye gözden olmak, sözden olmaktır.
Ve beklemek dünyanın en asil eylemidir, eğer beklenene değecekse. Bilesin!
Aşk; yanmaktır Ey Sevgili!
Yanıp kül olmaktır, Kerem gibi Aslına ermektir. Ateşin ortasına hesapsız girmektir İbrahim misali. Ki onun gönlünün yangınıdır ateşi gülistana çeviren.
Ki yanmak insanı kurtarır hamlıktan çiğlikten. Hem ne diyordu şair; "Yanmışın halinden ne bilsin ham/ Sükut gerektir bize gayrı vesselam.."
Gözlerinden ayrı geçen her an yanmaktayım. Bilesin!
Aşk; bedel ödemektir Ey Sevgili!
Bülbül, gonca gülü görebilmek için her seher uyanık olmak ve güle ulaşmak için yüreğini gülün dikenine asmak, kanını akıtmak zorundadır. Ya ben yüreğimi nereye asayım Ey Sevgili.
Çünkü Aşk bedel ister, külfetsiz nimet olmaz.
Beklemek bedel ödemekse eğer hâlâ ödüyorum o bedeli. Bilesin!
Aşk; vazgeçmektir Ey Sevgili!
Mecnun gibi aklından, Kerem gibi bedeninden vazgeçmek. Yardan gayrısından, cümle cihandan vazgeçmek.
Yemeden, içmeden, uykudan uyanıklıkdan ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince.
Senin için senden vazgeçmişim. Bilesin!
Aşk; bilmektir Ey Sevgili!
Bir tek yârı bilmek, onu candan daha aziz bilmektir. Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.
Onun selamı ile gelen bela olsa Eyvallah diyebilmektir.
Kızmana, gülmene, gelmene, gitmene hepsine Eyvallah. Bilesin!
Aşk; susmaktır Ey Sevgili!
Onun güzelliğini, iyiliğini tarif etmeye gücün yetmediği an susmaktır. Kelâmın, kalemin, sözün tükendiği yerde, manayı sessizliğe yükleyip susmaktır.
Artık sustum Ey Sevgili. Bilesin!
Aşk dediğin susup beklemektir,
Aşk dediğin....
Neyse...
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 06 Haziran 2009, Cumartesi 07:36:38 Mesaj Konusu: AŞK ve SEVGİ
AŞK ve SEVGİ
Birisi bana anlatsın istiyorum
Anlatabilen olurmu sizce aşkı sevgiyi ?
Hayır bence hiç kimse anlatamaz
Anlatan kendini anlatır
Kendi aşkını,Kendi sevgisini
Bende beni anlatırım, Yada seni
Gerçek aşk ve sevgiyi anlatamaz kimse
Bir gün aşkı sevgiyi yazan bir kalem bulursam eger
Ben yazacagım aşkı sevgiyi
O kalemı bulmalıyım ve yazmalıyım aşkı sevgiyi
Yada
Yada aşkın sevginin fotografını çeken bir kamara bulsam
Çeksem fotografıni ikisinin
işte bu aşk, Buda sevgi desem
Herkes görse tanısa
aşk nedir Sevgi nedir bilse
Öyle aşık olsa öyle sevse
Sonuçlarda ne o kırılsa nede hiç kimse
Ne kendine suç bulsa nede suçlasa
Yazamadı aşkı kimse
Herkes kendini anlattı
Ben aşkı yaşadım anlatamadım
Sevdim sevginin büyüklügünü ögretemedim
Bulmalıyım o kalemi
yazmalıyım aşkı sevgiyi
Yada bulmalıyım o zarıf kamarayı
Çekmeliyim fotograflarını,
Tarıfı yazılamayan aşkın sevginin.
Halil Aktas (5 Hazıran 2009 Cuma)
ZaKDaRiZaBen insanlari beni sevsinler diye sevmedim <br> <br>
Tarih: 06 Haziran 2009, Cumartesi 09:55:49 Mesaj Konusu: Re: AŞK ve SEVGİ
Galiba Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin ilahi aşk için söylediğiyle benzerlik taşıyarak, özetle"Aşk sevdiğinde yok olmaktır" diyebilirim. Mustafa Türkaslan'ın yazısını beğenerek okudum, katılmamak mümkün mü ki. Paylaşımınız için çok teşekkürler RaMLe.
Her zaman olduğu gibi, Halil Bey'in , sevgi dolu yüreğinden kopup gelen şiir yine muhteşem. Gerçekten de herkes kendi yaşadığı aşkı hisseder, çoğu kendi aşkını bile anlatamaz ki, iki kişinin yaşadığı ortak aşk anlatılabilsin. Çok beğendim. Teşekkürler Halil Bey.
Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON
Tarih: 06 Haziran 2009, Cumartesi 11:12:36 Mesaj Konusu: Re: AŞK ve SEVGİ
aşk denince aklıma ilk gelen sezen aksunun söylediği ''BEN HER BAHAR AŞIK OLURUM'' dizeleri...bende her bahar aşık olurum'da bu bahar aşık olacak kimseyi bulamadım bakalım artık yaz geldi kısmet sonbahara
emeğine sağlık ramle halil abinin şiiride tam radyoda okunmalık haaa seninde yüreğine sağlık abi
<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
Tarih: 08 Haziran 2009, Pazartesi 03:17:01 Mesaj Konusu:
Aşk dediğin beklemektir, yanmaktır, bedel ödemektir, vazgeçmektir, bilmektir, susmaktır....
Aşkın ne çok tarifi, özelliği var! Üstelik hepsi de yapılması, dayanılması kolay olmayan özellikler. "Zorlukların ardından mutlaka güzellikler, kolaylıklar gelir" denir ya ve böyle gelen güzellikler hep daha değerli olur ya, demek ki Aşk bir anlamda da bundan dolayı böyle cazip bulunur ve duyguların en üstünü olarak görülür.
Benim de aklıma konuya uygun, aşka dair bir söz geldi.
Tarih: 12 Ekim 2009, Pazartesi 08:49:28 Mesaj Konusu: Re:
MECNUN DEĞİLSEN SUS…!
Göğe asılı bıraktığın bu sağnak, nice gönül tarlalarından 'hû' filizlendirdi. Kâinat vecde durdu. Ve... dünya elifle dönüyor, yürekler elife dönüyor. Aşk vesile...
Dünyaya alıştım alışalı, denizi çakıl taşlarından tanıdım. İçimde ney seslerini büyüttüm. Belli ki yine bu ıssız limanda fırtına kopacaktı. Bir muammalı vakitti oysa ki yalnızlıklar.
Aşkın tarifini sordum göçmen kuşlara. Dediler göç... Dediler yanmaktır yaklaştıkça... Onun kaynağından tadan divanedir. Sonra...
Sonra bir şair kesti yolumu... En yüce bir düştür benim aşkım. Görmeye değmez ki küçük düşleri dedi ve ekledi: Mecnun değilsen sus!..
Bense güneşlerin kol gezdiği ufuklar hayâl ederdim alkımlı dünyamda, aşka dair... Düşlerim en kudsî duygularla bezenmişti oysa. Meğer küçük düşlerle avunmuşum...
Muhayyel sevdalar buruyor yüreğimin pencerelerini. Herbiri tül, herbiri hür. Hiç dokunulmamış, hiç yaşanmamış. Hikayelerine hayâl meyal tanıklık ettiğim...
Bu efsane hikayeler sürüldü masama. Bense özgün sözlerin tadına alışıktım. Benim taatım, tahiyyatımdı Rab'le...
Dünyanın perdesini şöyle bir aralayınca, aşka dair birçok şeyin öylesine ortalığa savrulmuş olduğunu hissettim ki; tanınmayacak haldeydi. Kadın olmuştu, para, makam, nefs, hırs, menfaat, sömürü olmuştu. O kutsalı aralarından arındırmak öylesine zordu... Kalan son sevgi sözlerini topladım avucuma.. doldurmuyor bile! Dilden çıkıp, ancak kulağa kadar varabiliyordu; yüreğe değil...
Aşka belki bir adım, belki asırlar vardı ama sevgiyi diri tutmaktı, yaşatabilmekti esas olan. Ucuzcular pazarından kurtulup, sultanlar sofrasına hizmetli olabilmekti... İflah olmaz âşık kisvesini giyebilmekti. Gönülde maya tutup aşka, onu göklere armağan edebilmekti.. uçurtmalara...
Celâl-i Didar'a yâr olabilmekti benim en gerçek düşüm... Sen ezelî ve ebedî, arzsız ve arşsız, cennet ve cehennemsiz, öylesine bir sevdasın ki diyebilmekti... Mevlânaca bir tavır koyabilmekti. Naz makamına ulaşmayı gönül hedefinin tam ortasına yerleştirebilmekti...
Ruhum firdevslere kayarken, dünyanın sahte makyajı bulaşıyor yüreğime. Her renk bir adım daha ulaşılmaz kılıyor seni.
Kalbimde bir dünya kurup, binbirinin yıkılışını venüs bardağında seyretmek gibi bir şey sanırım ulaşılmazlığın...
Ey ulaşılmaz Matlubum!..
Hırçın dalgalar Kahhar ismini vuruyor dünya sahiline, güller Cemal isminle raksa başlıyor bir seher, kuşlar Nur ismini zikrediyor bir şafak kızıllığında...
Bense Vedud coğrafyanda, 'seven' şahsında talibi oynamaktayım. Belki adaylığın adaylığına bile lâyık değilken;
Bende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var,
Âşık-ı sâdık benim, Mecnun'un ancak adı var... diyebilme cüretkârlığına koşmaktayım...
Belki sadece içimdeki boşlukta çırpınıp durmaktayım...
Ey Rab! Sana ulaşamamak sensizlikte kaybolmak nedir, anlatayım mı?..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız