ZaKDaRiZa
Mareşal
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
|
Tarih: 12 Mart 2009, Perşembe 14:43:22 Mesaj Konusu: DOĞANIN KUCAĞINDA YAŞAMA VEDA |
|
Doga şehitleri anısına ilköğretim ve lise düzeyinde düzenlenen "çığ felaketi ve doğa sevgisi adlı şiir kompozisyon ve resim yarışması"n da dereceye giren İlköğretim Kompozisyon Yarışması ikincisi
DOĞANIN KUCAĞINDA YAŞAMA VEDA
Hiç içinden geçirdiğin oldu mu yaşamın doğaya borçlu olduğunu? Her akan suda, her alınan nefeste doğanın bir eseri olduğunu hissettin mi hiç?
İşte onlar bunu yaşadılar. Doğanın kucağında veda ettiler hayata; derin bir nefesle havayı içlerine çektiler ve manzaradan akan güzel bir uyum içinde kapadılar gözlerini hayata. Doğaya hakkıyla değerini veren onlardır; suyun güzelliği ile akmasını, rüzgârın daha şevkle esmesini ve karın, yağmurun daha coşkuyla yağmasını her an bize hatırlatan onlardır. Onlardır doğanın değerini hak ettiği gibi veren ve onlardır doğa sevgisi uğuruna verileceklerin sonsuz olduğunu bize gösteren… Doğaseverler budur işte. Her şeye rağmen doğa ile baş başa kalabilen ve her şeye rağmen meslek seçiminin zevkini doğanın deneyimine bırakan.
Sen, içinde yakınlarından uzak kalma burukluğu olsaydı gidermiydin o karlı dağlara, karlı tepelere söyle. Severek, isteyerek, kalbin ata ata tırmanır mıydın o yalçın kayalara; çeker miydin bu doğanın ferahlığını içine? Doyasıya bakmak için o manzaraya dayanır mıydın o kadar acıya? Derinden hisseder miydin o soğuğu; kalbinde dinlermiydin heyecanını, korkusunu söyle? Sadece bir doğa tutkusu yüzünden çıkar mıydın o sıcacık evinden soğuk, karlı tepelere? Ellerinin donduğunu hissetsen bile yoluna devam eder miydin söyle?
Onlar bunların hepsini seve seve yaptılar. Onların arkalarında bıraktıkları sevenleri vardı. Eşi, dostu, annesi, babası, çocuğu ve bütün yakınları vardı arkada bıraktıkları ve tüm terk edişlerinin sebebi doğaya tutkun olmaktı. Dağlar onları coşkuyla, inleyerek çağırıyordu. Kimisinin kızı bırakmıyordu; ama cevapsızda kalamıyordu bu coşkuya. Dayanamıyordu doğadan uzak kalmaya. Kalpleri el vermiyordu belki de, ama onları çeken bir şey vardı karın altında yatan buz gibi soğuğa. Coşku, heyecan, macera istekti onları çağıran, kalplerinin el vermediği bu yola onları getiren, bu duygularla yaşamlarıydı her an…
Gittiler, duygularına hakim olamadan gittiler. Beklide çığ, onların üzerlerine düşeceğinden habersizdi. Bu ülkeye doğaseverlerini kaybettireceğinden habersizdi belki ve acımasızca düştü onların üstüne, aldı soğuk bedenlerinden ruhlarını. Vücutları tam anlamıyla bütünleşmişti doğa ile ve böylece göstermişlerdi tüm Türkiye’ye doğaseverliğin ecele bile götürdüğünü.
Bu nasıl bir heyecan, nasıl bir korku, nasıl bir cesaret? Doğa uğruna ölmek,tutkusu uğruna canını feda etmek..
Onlarla gurur duyuyoruz, bizim akıllarımızda, yüreklerimizde böyle bir cesaret anısı bıraktıkları için. Onları rahmetle anıyor, ruhlarının şad olmasını yürekten diliyoruz.
Süheyla ABANOZ ,
7-C,
Bener Cordan İÖO
İlköğretim Kompozisyon İkincisi |